İYİ Sosyal Kooperatif

Akran Desteği ve Temel Prensipleri Nedir?

Duysal Karakuş*

Geçtiğimiz 20-30 yılda uygulaması dünya çapında hızlıca artan akran desteği benzer veya ortak deneyimleri olan bireylerin içten bir bağ kurdukları bir ilişkidir ve aynı zamanda prensipleri dolayısıyla da sosyal bir harekettir. En temel prensiplerden üçü, kişilerin sorununun boyutu ne kadar ciddi, sıkıntılı veya karmaşık da olsa iyileşmek için potansiyelleri olduğuna olan inanç, sistemin eleştirisi ve karar verme mekanizmalarında temsiliyet hakkının talebidir. Benzer deneyimler ilaç kullanımından, hastane yatışına, hak ihlallerinden, sağlık sistemi tarafından baskıya uğramaya, sesler duymaktan, ölmek istemeye, madde kullanmaktan, kendine öngörülen tedavi yöntemlerini sorgulama ve daha da fazlasını kapsayan geniş bir çerçeveyi içerir.

Benzer veya ortak deneyimler yaşayan bireyler kendi özgür iradeleri ile birbirleriyle eşit düzeyde iletisim kurarlar yani kimse destek almaya zorlanamaz ya da ikna edilmeye calışılmaz. Bu ilişkide hic kimse diğerinden daha üstün ya da uzman degildir. Her birey, deneyimini kendine özgü diliyle ortaya koyar; anlamak ve anlaşılmak için paylasir. Bireyler klinik/medikal bir dil yerine gündelik herhangi birinin rahatça anlayacağı bir dil ve üslup kullanırlar. Kimse kimseye teşhis vermez ve “düzeltmeye” veya yaşadıklarını etraflıca hissedip, anlamadan tavsiyeler vermeye kalkışmaz.

Bu bağın amacı ortak ya da benzer deneyimlerden yola çıkarak bireylerin karşılıklı olarak yaşadıklarına içten, duyarlı, ve şefkatle ayna tutmasıdır. Bu bağ kurulurken her birey kendisinden bir şeyler verirken, aynı zamanda karşı taraftan da beslenir. Hiç kimse sadece pasif olarak “yardım alan” konumunda değildir, her bireyin sesi, fikirleri, ve hisleri eşit olarak duyulur. Hissetmek, şefkat göstermek, esnek ve vulnerable(incinmekten çekinmeden) derinlemesine yaşantılarını paylaşmak (self-disclosure) uygulamalarının başında gelir.

Akran desteğindeki en önemli noktalardan bir diğeri, kişinin iradesine ve insan onuruna(dignity) olan saygıdır. Bu ilişkide bireyler birbirlerinden izin alarak tavsiye veya yorumda bulunabilirler. Örneğin “Bak ben de bu yollardan geçtim, şimdi sen şunu şunu bir yap bak nasıl geçecek göreceksin” gibi ahkam kesmek yerine “ne yalan söyleyeyim benzer bir durum benim de başımdan geçti; eğer istersen işin içinden nasıl çıktım paylaşabilirim”. Kişilerin onurlarını zedeleyecek herhangi bir uygulama veya üslup bu kurulan bağın içinde asla kabul edilemez. Bu model de bireyler kendi adlarına karar verirler ve hiçbir akran diğerini istemediği bir karara zorlamaz. Bireyler farklı fikirleri olduğu konularda asla utanç, yargılama ve suçluluk hissettirecek bir dille görüşlerini ortaya koymazlar.

Akran desteği bireylerin yaşadıkları sıkıntıların sistemsel/yapısal kaynaklarını her zaman göz önünde tutar ve sorumluluğu sadece ve sadece bireye yüklemez. Bu nedenle savunuculuk, dayanışma, otoritelerin baskısına karşı birlikte durma, ve sistemsel değişim talep etme önemli prensiplerdir. Hizmet alınan sistemden her zaman bireylerin yaşantılarını etkileyecek politika, kanun vs gibi konularda karar verici mercilerde temsil edilme hakkını talep eder.

Özetle der ki: (Nothing about us, without us!) Bizim hakkımızdaysa, bizsiz asla. Velhasıl akran desteği, prensipleri ve pratikleri birçok anlamda çağ açan sosyal bir harekettir.

Klinik Sosyal Çalışmacı.

New York’ta Community Access (Topluluğa Erişim)
kurumunda Akran Desteği ve
Topluluk Temelli Hizmet Sistemi’nin çok içinde yer almaktadır.